Boğaziçi Zirvesi


4. Boğaziçi Zirvesi, 20–21–22 Kasım 2013 tarihlerinde Four Seasons Hotel Bosphorus’ta gerçekleşti. 


Cumhurbaşkanlığı himayesinde UİP tarafından, TİM ev sahipliğinde “Sürdürülebilir Küresel Rekabette Ortadoğu ve Kuzey Afrika” başlığıyla düzenlenen 4. Boğaziçi Zirvesi’ne dünyanın farklı noktalarından siyaset, dış politika, enerji ve ekonominin 54 ülkenin liderini buluşturdu.  Konferansın ana teması “Küresel Rekabette MENA” oldu.

Uluslararası İşbirliği Platformu Organize Komitesi Başkanı Cengiz Özgencil ve ekibinin başarılı çalışmaları görülmeye değerdi.
Zirvenin onursal açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 30 yıl öncesine kıyasla küresel ticarette büyük patlama yaşandığına işaret ederek, şunları söyledi: “Üretimde küresel ölçekli tedarik zincirleri oluşmuştur. Bölgesel ticari bloklar yaygınlaşmıştır. Ülkeler hiç olmadıkları kadar birbirlerine bağımlı hale gelmişlerdir. Neticede refah artmıştır. Bununla birlikte gelir dağılımı açısından ülkeler arasında ve hatta aynı ülke içinde ciddi dengesizlikler ortaya çıkmıştır.” dedi.

Ana tema konuşmasını yapan Ali Babacan, “Dünyada artık ekonomik ağırlık yüzde 50-yüzde 50 dengesini geçip gelişmekte olan ülkelerin toplamda daha fazla ağırlığa sahip olduğu bir döneme doğru gidiyor. Bu ortamda her ülkenin, bölgenin politikalarını oluşturması gerekiyor. Büyümelerin sürdürülebilirliği de önemli. Dikkat edilmezse tıkanma da söz konusu olabilir” dedi.




4. Boğaziçi Zirvesi, gerçekleştirilen çok sayıda panel ve konuşmaların ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) düzenlediği kapanış yemeğiyle sona erdi. 

Kapanış konuşmasında Cumhurbaşkanlığı Ortadoğu Başdanışmanı Erşat Hürmüzlü, "Değişim ya ter dökerek oluyor, ya ter ve gözyaşıyla oluyor. Ama en kötüsü de ter, gözyaşı ve kanla olması… Bunu önlemek için işte bu diyaloglarda birbirimizi tanımak gerekiyor" diye konuştu.



NOTLAR

*Zirvenin amacı: “Türkiye’nin, başta Orta Doğu ülkeleri olmak üzere, 1. ve 2. kuşak komşu ülkelerle küresel ekonominin sunduğu fırsatlara yönelik olarak stratejik işbirlikleri sürecine katkı sağlamaktır.”

*Batılı analistler, bu kıtada Çin'in tek rakibinin Türkiye olduğunu söylüyorlar.

*Çin'de 3 trilyon dolarlık yabancı döviz rezervi var.

*Amerika’da kaya gazı ve kaya petrolünün çıkarılmakta olduğunu, ithalatçı olan Amerika’nın önümüzdeki yıllarda ihracatçı konumuna geçecek. 

*Dünyadaki önemli aktörlerin rollerinin yeniden yazılacağını ve dengelerin bozulacak, 2020’li yıllarda Hindistan, bugünkü Çin’in rolünü oynayacak.

*Gelecekte de Ortadoğu petrollerine Asya ülkelerinin gereksinimleri olacağını, dünya petrol ticaretinde önemli bir kaymanın gerçekleşecek. 

*Dünyada -hala- hayatında elektriği görmemiş 1,3 milyar insan var.

*2010-2030 yıllarında dünyanın batı coğrafyasından 10 trilyon dolarlık katma değerin, satın alma gücünün, dünyanın doğusuna transfer olmasına şahit olacağız.